Bankada temerrüt, kişinin borcunu ödemesi gerektiği tarihin üzerinden 90 gün geçmiş olması ya da herhangi bir gecikme durumu dikkate alınmadan kişinin borcunu ödeyemeyeceğine kanaat getirilmesidir. Bu ifadenin temelinde temerrüt kelimesi yatar. Temerrüt ise kişinin borcunu ödeyemeyecek ya da üzerine düşen yükümlülüğü yerine getiremeyecek olması anlamına gelir. Buradan hareketle bankada temerrüt ifadesi, kişinin banka borçlarını ödeyemeyecek durumda olmasıdır.
Bankada temerrüt ifadesinin tanımındaki 90 günlük süre ayrıntısı, ilgili hukuki mevzuattan kaynaklanır. Bankaların idari ve yasal takip sürecini başlatabilmesi için ödemenin en az 3 dönem, yani 90 gün yapılmamış olması gerekir. Bu süre geçmeden kişinin borcunu ödeyemeyeceği kanaatinin oluşması için ekstra bir duruma ihtiyaç vardır. Yani bankanın kendi iradesiyle, durduk yere böyle bir karar vermesi söz konusu değildir. Bundan dolayı tanımda 90 günlük süre ifadesi çok önemli bir yer tutar.
Temerrüt, genellikle tek başına değil, temerrüde düşmek şeklinde kullanılır. Temerrüde düşmek ile iflas etmek anlamına gelmez. Kişinin, o dönemde borcunu ödeyememesi anlamında kullanılır. Fakat bankada temerrüde düşmek ifadesi ise kişinin artık borcu ödemesinin söz konusu olmadığı anlamına gelir. Bundan dolayı da bankalar genellikle bu tip durumlar için hızlı bir şekilde idari ve yasal takibi başlatır. Böylece icra süreci de başlamış olur. Bankanın bunu yapmasının temel nedeni, kişinin borçlarını sadece o dönem değil, genel olarak ödeyecek durumunun olmadığına inanması ve borçları yasal süre sonunda icra yoluyla tahsil etmektir.
