Hukuki kovuşturma, savcı ve emniyet güçleri tarafından yürütülen soruşturma evresinde elde edilen delillere göre düzenlenen iddianamenin ilgili mahkeme tarafından kabul edilerek başlanan yargılama sürecidir. Soruşturma evresinin aksine kovuşturma mahkeme tarafından yapılır ve mahkeme bu süreçte bütün kurum ve kuruluşlardan bilgi talep edebilir.
Soruşturma safhasında savcı tarafından gerekli deliller bulunamaz ve suça ilişkin bir bulgu rastlanılmazsa, kovuşturma aşamasına geçilmez. Soruşturma, savcının kovuşturma yer olmadığına kararı ile sonlanır. Yani bütün soruşturmaların kovuşturmaya dönüşeceği gibi bir durum söz konusu değildir.
Kişi hakkında soruşturmanın başlaması için şikayet ya da aleni bir suça ilişkin savcılığın kendiliğinden harekete geçmesi ile soruşturma açılır. Bu soruşturmanın başında ilgili Cumhuriyet Savcısı vardır. Soruşturma aşamasında, soruşturulan kişi şüpheli olarak ifade edilir. Savcılık, farklı kurum ve kuruluşlarla bir dizi yazışma yapar ve farklı taleplerde bulunur. Bunların bir kısmı açık, bir kısmı ise tamamen gizli olabilir. Ayrıca buradaki bütün işlemlerin ilgili usul ve mevzuata göre yapılması da bir önemli şarttır.
Soruşturma safhasında elde edilen bilgiler sonucunda savcı şüphelinin suç işlediğine kanaat getirirse bunu bir iddianame ile mahkemeye taşır ve ilgili kişi hakkında dava açılır. Mahkemenin hazırlanan iddianameyi kabul etmesinden sonra kovuşturma aşaması başlar ve şüpheli olarak ifade edilen kişiler burada sanık durumuna dönüşür.
Kovuşturmada yapılan duruşmalarda delillerin nasıl toplandığı, sanığın ifadesi ve diyecekleri, savcının mütalaası ve diğer hususlar tartışılır. Buradan elde edilen bilgi ve belgelere göre karar verilir. Karar sanığın cezalandırılması ya da beraatı şeklinde sonuçlanabilir. Bunların haricinde HAGB kararı da verilebilir.
