Asit test oranı, bir finansal yapının likit varlıklarının tamamının kısa vadeli borçlara bölünmesidir. Burada yapılan hesaplamada finansal yapının nakit ve kısa sürede nakde dönüşecek varlıkları ile kısa vadeli alacakları da hesaba katılır. Böylece ilgili finansal yapının likit gücünün kısa vadeli borçları karşılama gücü hesaplanmış olur.
Asit test oranı yapılırken dönen bütün varlıklardan stoklar çıkarılır ve geriye kalan kısım ile kısa vadeli borçlar bölünür. Yani, asit test oranı = (dönen varlıklar-stoklar)/kısa vadeli borçlar şeklinde formülize edilebilir.
Bir finansal yapı için likidite çok büyük önem taşır. Likiditenin borçları karşılama oranları, söz konusu finansal yapının geleceğini direkt olarak ilgilendirir. Bundan dolayı likidite ile ilgili asit test oranı da dahil olmak üzere farklı testler oranlamalar yapılır. Asit test oranı da bunlardan birisidir.
Asit test oranının mutlaka 1’den büyük olması gerekir. Eğer bu değer 1’den küçükse söz konusu finansal yapının sahip olduğu likiditenin kısa vadeli borçları karşılama gücü olmadığı anlamına gelir. Bu ise finansal yapının yeni bir borç bulması ya da mevcut borcunu yapılandırmasını zorunlu kılar. Bazı durumlar bu mümkün olmaz ve finansal yapı için iflas süreci başlar. Dolayısıyla da asit test oranından çıkan sonucun anlamı çok önemlidir.
Burada yapılan teste asit test adının verilmesi tesadüfi değildir. Bilindiği gibi altının gerçek olup olmadığını anlamak için asit testi yapılır ve asit ile tepkimeye girip girmediğine bakılır. Saf altın asitten kesinlikle etkilenmez iken saf olmayan altın ise korozyona uğrar ve paslanmaya başlar. İşte buradaki anlamından dolayı asit test oran adı kullanılır. Bir finansal yapının ne kadar değerli ve dayanıklı olduğu bu test ile anlaşılır.
