Kaskoda muafiyet yoktur, kasko kapsamında olan hasarların onarımının maliyetinin tamamının kasko şirketi tarafından ödenmesidir. Bu husus size anlamsız gelebilir ve normalde de böyle değil mi diye düşünmenize neden olabilir. Kasko şirketleri tarafından sunulan poliçe seçeneklerinden birisi de muafiyetli olanlardır. Bunların temel özelliği, yapılan sözleşmeye göre hasarın bir bölümünün araç sahibi tarafından ödenmesini öngörür. Dolayısıyla kaskoda muafiyet yoktur ifadesi, hasarın tamamının sigorta şirketi tarafından ödenmesini öngörür.
Muafiyetli kasko; hasarın bir bölümünün araç sahibi tarafından ödendiği kaskolardır. Söz konusu uygulamada farklı durumlar söz konusu olabilir. Poliçedeki maddelere göre muafiyet seviyesi değişir. Örneğin bazı uygulamalarda aracın değerinin %1’ine kadar olan ödemeler araç sahibi tarafından yapılırken, bazılarında ise oran %3 olabilir.
Muafiyetli kaskoda, araç sahibinin ödeyeceği bedelin belirlenmesinde genellikle aracın kasko bedeli baz alınır. Bazı uygulamalarda ise daha farklı durumlar söz konusu olabilir.
Muafiyetli kaskonun bazı avantajları ve dezavantajları vardır. Öncelikle en büyük dezavantajının olası hasarın bir bölümünün karşılanması vardır. Bu durum, maddi olarak eksi anlamına gelir. Bu uygulamanın en büyük avantajı ise poliçe bedelinin düşmesidir. Muafiyet oranı yükseldikçe kasko için ödenecek rakam düşer. Böylece kişilerin buradaki ödeme noktasında avantaj elde ettiği söylenebilir.
Peki, sizin için hangi kasko seçeneği daha mantıklıdır? Burada dikkat etmeniz gereken temel husus yaşadığınız yerdeki trafik yoğunluğu ve aracınızı ne sıklıkla kullandığınızdır. Eğer çok sık kullanmıyor ve şehir içi trafiğinin de yoğun olmadığı bir yerde yaşıyorsanız, muafiyetli kasko sizin için uygun seçenek olacaktır.
