HukukBanka Sorunları

Kefillikte Eş Rızası Hangi Hallerde Gereklidir?

Başkasının borcunu ödemeyi taahhüt etme kefalet olarak ifade edilir. Kefaletin kendi içinde farklı türleri vardır, fakat en basit ifade ile kişinin, başka birinin borcunu üstlenmesi, sen ödeyemezsen ben öderim demesi gibi bir durumdur. Bekar olan bireyler bu kararı kendi başlarına alabilirler. Fakat evli olan bireylerin böylesine bir kararı alabilmeleri için eşlerinin razı olması gerekir. Aksi durumda kefillik geçerli olmayacaktır.

Kefillikle Ne Zaman Eş Rızası Gerekir?

Kefillik ile ilgili yakın zamanda bir takım farklı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden birisi de kefilin borç sınırını bilmesidir. Bundan dolayı kefillikten önce kişinin toplam borcu bilmesi gerekir. Kefillik için onay verilen belgede borç miktarı ve tarihin yazılı olması, bundan dolayı artık bir zorunluluktur. Bahse konu zorunluluk, 6098 sayılı kanun ile yürürlüğe girmiştir.

Yukarıdaki yeniliğin haricinde 2013 yılında bir başka yenilik daha yapılmış ve kefillik için artık eş rızası zorunlu hale getirilmiştir. Bu durum uzun süre tartışılsa da evlilikten sonra edinilen mallara eşlerin ortak olması, durumu bir gereklilik haline getirmiştir. Bundan dolayı eşlerin borçlanma riski alırken evlilikten sonra kazanılan malların tehlikeye düşmesi durumu ortadan kalkmış ve sadece eşlerin her ikisi de onay verdiğinde kefillik yasal olarak geçerli sayılmaya başlamıştır. Eşin kefalet için razı olduğunu sözlü değil, yazılı olarak belirtmesi gerekir. Yazılı yapılan beyanlar geçerli sayılmaz.

Bazı durumlarda ise eş rızasına gerek yoktur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Boşanma kararı olmadan mahkemeden alınan ayrılık kararının alınması durumu
  • Yasanın getirdiği hükümler gereğince ayrı yaşama durumunun meydana gelmesi
  • Boşanma davası açılması ve davanın devam ediyor olması
  • Evlilik devam ederken eşlerden birisi için mahkeme tarafından nafakaya hükmedilmesi

Yukarıdaki durumlarda eş rızasına gerek yoktur. Bu durumların ortak özelliği dikkate alındığında bunların keyfi değil, tamamen yasal dayanaklar sonucunda oluştuğu görülecektir. Dolayısıyla kişilerin keyfi olarak eşlerinden ayrı yaşaması ve benzer durumlar, eş rızasını ortadan kaldırmayacaktır.

Eş rızasının bazı durumlarda ticarette ciddi sorunlara neden olması üzerine bir takım yeni düzenlemelere gidilmiş ve aşağıda yer alan durumlarda eş rızası aranmamaya başlamıştır. Bahse konu durumlar şunlardır:

  • Kişinin kendine ait şirketi, işletmesi ve mesleki faaliyeti ile ilgili durumlarda
  • Faiz destekli krediler (Bakanlık destekli)
  • Esnaf ve sanatkarların kooperatifler aracılığıyla kullandıkları krediler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu