İdari takip süreci, bankaya olan borcun ödenmemesi durumunda banka tarafından telefon, avukatlar, SMS ve e-,posta üzerinden borçluların uyarılması ve borcun ödenmesini isteme talebidir. İdari takipte hukuki bir işlem söz konusu değildir ve sadece uyarma, hatırlatma ve bilgilendirme durumları söz konusudur.
Bankalar tarafından idari takibin başlatılabilmesi için belirli bir süre borcun ödenmemesi gerekir. Kredi ve kredi kartı borçları 90 gün süre ile ödenmez ise idari takip bankalar tarafından başlatılır. Fakat günümüzde bankalar genellikle bu süreyi beklememekte ve en ufak gecikmede müşterilerini aramaktadır. Bu durumun ilgili mevzuata uygun olmadığı söylense de idari takibin sadece uyarma ve hatırlatma olmasından dolayı bankalar süre beklemeden bu işlemi yapmaya devam etmektedir.
Bankaya olan kredi ya da kredi kartı ödemelerinin iki defa üst üste yapılmaması, kişinin sadece kredi notunu olumsuz etkiler. Böyle durumlarda bankaların kesinlikle icra ve haciz gibi işlemleri başlatma yetkisi yoktur. Fakat borçlar üç ay üst üste ödenmez ve ödeme tarihinin üzerinden 90 gün geçerse, bankalar ilgili dosyayı hızlı bir şekilde hukuk işlerine gönderir ve buradaki avukatlar ve diğer personeller tarafından süreç başlatılır.
Sürecin başlatılması, yukarıda da bahsedildiği gibi borcun ödenmesinin talep edilmesidir. Bu istek avukatlar aracılığı ile icra tehdidi altında yapılır. Bunun haricinde e-posta, telefon ve SMS ile de benzer borcun ödenmesi talep edilir.
İdari takipten sonuç çıkmaz ise bu defa yasal takip başlar ve borcun tahsili için icra dairesine başvurulur.
