Kefalet sözleşmesi, herhangi bir borca kefil olan kişinin, borçlunun borcunu ödememesi durumunda üstleneceği sorumlulukları gösteren resmi belgedir. Kefalet sözleşmesi, bir anlamda kefilliğin resmiyete dökülmesidir. Bu sözleşme ile alacaklı kendini garanti altına alır ve sözleşmedeki hükümlere göre borcun tahsilini ilgili şartların oluşması durumunda kefilden yapabilir.
Kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli olan borçlar için yapılabileceği gibi şarta bağlı olarak ortaya çıkması muhtemel borçlar için de yapılabilir. Bu tür durumlarda sözleşme içindeki maddelerin de farklılık göstereceğinin bilinmesi gerekir.
Kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için borçlunun yasal sorumluluğunun olması gerekir. Eğer bu olmadan borç verilir ve kefalet sözleşmesi yapılırsa, sözleşme hükümsüz olur. Buna karşın kefil olan kişi, bahse konu eksikliği biliyorsa, borçtan sorumlu tutulur.
Kefalet Sözleşmesi İçin Eş Rızası
Kefalet sözleşmesine imza atacak, yani kefil olacak kişinin eşinden onay alması gerekir. Medeni Hukuka göre alınan borç, aile içindeki bireyleri ilgilendirdiğinden dolayı kredi kullanımında ya da kefillik durumunda eş rızası istenebilir. Bu şart, her durum için geçerli değildir, fakat geçerli olduğu durumlar vardır. Özellikle şirketlerle ilgili finansal konularda, şirketlerin geleceği ve başarısı düşünülerek bu şart uygulanmamaktadır.
Kefalet sözleşmesi için gerekli olan eş onayının da yazılı bir belge ile sunulması gerekir. Sözlü beyan kesinlikle kabul edilmez. Bundan dolayı eşinin kefil olmasına razı olan erkek ya da kadın tarafından imzalı bir dilekçe ile söz konusu durum bildirilir. Bu aşamadan sonra kefalet geçerli hale gelir. Onay verilmez ise kefillik kabul edilmez.
