Sigortada halefiyet, sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan hasarı sigortalıya ödedikten sonra kusurlu kişiden zararı talep etme yetkisi kazanmasıdır. Sigorta kapsamında olan bir mal, kusurlu olan bir kişi sebebiyle hasar alması durumunda bu hasar sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenirse, şirket ilgili kişi adına zararı kusurlu olan kişiden talep edebilir. Bu duruma halefiyet denir.
Halefiyet, Arapça bir kelime olup, başkasının temsilcisi olmak anlamına gelir. Buradan hareketle sigortada halefiyet de üçüncü kişinin hak arama imkanına sahip olması demektir.
Halefiyetin uygulanması için bazı şartlar vardır. Her hasarlı olaydan sonra sigorta şirketlerinin böyle bir hakka sahip olmadığının bilinmesi gerekir. Örneğin bir kaza nedeniyle oluşan hasar, kusurlu kişi tarafından karşılanmış ise halefiyet durumundan bahsedilemez. Çünkü ilgili kişi zararı ödemiş ve üzerinde herhangi bir borç kalmamıştır.
Yaşanılan kazalarda mağdur olan, yani kusuru bulunmayan ancak aracı ya da malı hasar almış kişi, zararını hem kusurlu kişiden hem de sigorta şirketinden talep edebilir. Fakat haksız zenginleşmenin önlenmesi için buna izin verilmemiştir. Dolayısıyla da aracı hasar gören kişi ya sigorta şirketinden ya da kusurlu kişiden hasarın maliyetini almalıdır. Bunun dışında farklı bir seçenek yoktur.
Aracı hasar alan kişi, kusurlu kişiyle uğraşmamak için hasarın tamamını kaskodan alabilir. Böyle bir durumda kişinin haklarını sigorta şirketi kullanabilir. Bu hakların sadece kusurlu kişiden zararın istenmesi ile sınırlı olduğu unutulmamalıdır. Kusurlu kişinin bu ödemeyi yapması da mecburidir. Söz konusu uygulama, halefiyet yetkisi ile yapılan rücu etmedir.
