Hak Düşürücü Süre Ne Demek?
Hak düşürücü süre, elde edilmiş bir hakkın belirli bir süre kullanılmamasına bağlı olarak kaybedilmesidir. Belirli hakların kullanımının süreyle sınırlandırıldığı durumlarda, bu süre sınırı içinde hakkın kullanılmamasına bağlı olarak hakkın kaybedilmesi, hak düşürücü sürenin farklı bir tanımıdır. Bilindiği gibi günümüzde bazı hakların kullanımında süre sınırı vardır. Örneğin mahkeme kararına itiraz, belirli bir süre içinde yapılmalıdır. İdare mahkemesinin verdiği ret kararına itiraz için 30 günlük süre vardır. Bu süre içinde itiraz yapılmaz ise bu hak kaybolur ve tekrar kazanılması söz konusu dahi değildir. Dolayısıyla buradaki 30 günlük zaman dilimine hak düşürücü süre denilebilir.
Farklı haklara ilişkin farklı süreler söz konusu olup, buna bağlı olarak hak düşürücü sürenin sabit olmadığından bahsedilebilir. Bu süreler, özellikle yargılamalarda son derece önemli bir yere sahiptir.
Hak Düşürücü Süre ile Zamanaşımı Aynı Kavramlar Mıdır?
Hak düşürücü sürenin genel bir tanımı yapıldığında insanların aklına hemen zamanaşımı gelir. Bu iki kavramın aynı ya da benzer olduğu düşünülür. Fakat bahse konu kavramların tamamen farklı olduklarının ve özellikle hukuki açıdan tamamen ayrıldıklarının bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi çok önemlidir.
Zamanaşımı, def’i olarak nitelendirilebilir. Yani borçluya verilen bir haktır ve kişi bundan kendi isteğiyle vazgeçebilir. Hak düşürücü süre ise bir nevi itirazdır. Burada mevzu bahis olan ise bir hakkın doğmasına ya da ortadaki hakkın kullanılmasına engel bir durum olmasıdır. Zamanaşımı bir def’i olarak değerlendirildiğinde bizatihi sanığın bunu ileri sürmesi gerekir. Fakat hak düşürücü süre söz konusu olduğunda, re’sen dikkate alınacaktır.