İcra Ceza Mahkemesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu içerisinde yer alan 331 ile 345. maddeleri arasında yer alan ve icra hukuku ile direkt olarak bağlantılı olan suçlara ilişkin açılan davaların yapıldığı mahkemelerdir. Bu mahkemeler, adından da anlaşılacağı gibi ceza mahkemeleridir ve konusu ise icra ve iflas ile ilgili işlenen suçlardır.
İcra Ceza Mahkemeleri, basit yargılama usullerine göre görevlerini yerine getirir. Bu mahkemenin yargılama yapması için şikayetin yazılı olarak yapılması ya da sözlü olarak beyan edilmesi gerekir. Fakat yazılı olan yöntemin tercih edilmesi gerektiğini söylemek yanlış olmaz.
Buradaki yargılamalar ile standart ceza yargılamaları arasında belirgin farklar vardır. Öncelikle
İcra Ceza Mahkemesi’nin görev alanına giren suçlarla ilgili şikayetlerin suçun işlendiği tarihten sonraki 3 ay içinde şikayet edilmesi gerekir. Eğer suç sonradan öğrenilirse 3 aylık süreç, bu andan itibaren başlar. Fakat bu sürenin suçun işlendikten sonraki 1 yıldan fazla olmaması gerekir. Bu sürelerde suçu işlediği iddia edilen kişi şikayet edilmediği takdirde, şikayet hakkı ortadan kalkar.
İcra Ceza Mahkemesi Yargılama Usulü
Bu mahkemelerde şikayet çok önemlidir. Diğer ceza mahkemeleri, kamu adına kovuşturma sürecini başlatırken, İcra Ceza Mahkemesi için mutlaka şikayet ihtiyaç vardır. Bu şikayet yazılı dilekçe ile yapılacağı gibi sözlü olarak da yapılabilir. Fakat sözlü olanın mutlaka katip tarafından kayda alınması gerekir.
Şikayetçinin bütün delilleri dilekçesinde göstermesi ya da sözlü olarak ifade ederek kayda aldırması gerekir. Sonradan delil eklenmesi gibi bir uygulama mevcut değildir.
Duruşmaya tarafların kendilerinin ya da vekillerinin gelmesi zorunludur. Savcının ise duruşmada hazır bulunması gerekmez.
Genel olarak burada bahsedilen usullere göre yargılama yapılır ve davaya ilişkin karar verilir. Verilen karar kesin olmayıp, taraflar kararı üst mahkemeye götürerek temyiz ettirebilir.
