Hukuk

Boşanma Sebepleri Neler Olabilir?

Evlilik gibi boşanma da doğal bir süreçtir. Nasıl ki iki taraf iradeleriyle bir araya gelip birbirlerinden ayrılıyorlarsa tekrar iradelerini kullanıp boşanabilirler. Evliliğin sonlandırılması kimseyi başarısız yapmaz. Önemli olan düzgünce ve insana yakışır şekilde boşanabilmektir. Mutsuz evliliklerde mutsuz çocuklar, boşanmamak için eşlerini vuran kişiler gördükçe boşanabilmeyi dahi maalesef her insan yapamayabiliyor.

Hukukumuz nişanlanmayı dahi garanti altına almışken yıllarca birlikte yaşayan ortak çocukları ve ortak birikimleri olan kişilerin boşanmalarını da ayrıntılı ve mağduriyete sebep olmayacak derecede ele almıştır. Boşanma iki şekilde gerçekleşebilir, çekişmeli ya da çekişmesiz olarak. En temiz olanı ve uzun sürmeyeni, iki tarafı maddi ve manevi olarak yormayanı çekişmesiz (anlaşmalı)  boşanmadır.

Çekişmesiz boşanmalarda taraflar bir anlaşma protokolü imzalar kendi aralarında ve hakim bu anlaşma protokülüne göre tarafları tek celsede boşar. Bu şekilde boşanma uzun sürmez. Anlaşma protokolünde boşanma sebebi yazar, varsa çocukların velayet durumu, ortak mal varlığından kimin neyi alacağı ya da ne kadar alacağı yazılır. Taraflar bu yazılanların altını imzalayıp Aile Mahkemesi’nde anlaşmalı boşanma davası açabilir.

Çekişmeli boşanma davalarında, boşanmak için bulunduğunuz yerdeki Aile Mahkemesi’ne boşanmak istediğinizi belirttiğiniz dilekçe yazmanız yeterlidir. Boşanma dilekçelerinde belirli bir şekil şartı yoktur. Neden boşanmak istediğinizi ve boşanma sonucu karşı taraftan neler istediğinizi yazmanız yeterli olacaktır. Eğer yeni evlenmiş ve kısa sürede boşanacaksanız ya da düğün takılarınız hala bozdurulmamışsa bu durumda istediğiniz altınları da tek tek belirtmeniz gerekir. Dava sonuçlandıktan sonra karar istinafa gitse bile ilk olarak 5 altın istemişseniz ve düğün CD si ya da kaseti yoksa o 5 altını alabilirsiniz, iddia ettiğinizden fazlasını alamazsınız. Tanık dinleterek bir kısım alabilirsiniz sadece ancak düğün CD’niz ya da kasetiniz varsa altınların varlığının ispatı daha kolay olacaktır. Boşanma davasını takip etmeniz gerekir yani duruşmalara düzenli katılmalısınız. Eğer düzenli katılamayacaksanız ve çekişmeli olarak boşanıyorsanız bir avukata vekalet vermenizde fayda var. Avukat sizi her duruşmadan ve olaylardan haberdar edecek, dosyanızı takip edecektir.

 Peki hangi sebeplere dayanılarak boşanma davası açılabilir?

 Boşanma sebepleri iki türlüdür, birincisi genel boşanma sebepleri, ikincisi ise özel boşanma sebepleridir.

Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Genel boşanma sebepleri herkes için değişkenlik gösterebilen boşanma sebepleridir

  • Kültür çatışması,
  • Aranızdaki mizaç farklılığı,
  • Sürekli tartışma,
  • Güven zedeleyici hareketler,
  • Evlilik içinde şiddet,
  • Hakaret
  • Eşini sevmediğini söyleme
  • Eşlerin birbirlerinin özgürlüğünü kısıtlama,
  • Baskı
  • Eşin icra takibine maruz kalması
  • Evliliğin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmeme,
  • Çeşitli cinsel problemler
  • Eşin ayrı eve çıkma isteğini yerine getirmeme vs. gibi

 Aslında özel boşanma sebeplerine girmeyen boşanma sebepleri genel boşanma sebebidir.

Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Özel boşanma sebepleri kanun tarafından tek tek özel olarak belirlenmiştir. Özel boşanma sebepleri ile genel boşanma sebepleri ortaya farklı hukuki sonuçlar çıkarır. Bir evlilikte özel boşanma sebepleri varsa davacı eş, davalı eşin kusurlu olup olmadığını ispatlamak zorunda değildir, yalnızca özel bir boşanma sebebi olduğunu ispatlaması yeterlidir. Ancak genel boşanma sebepleri varsa boşanma kararı verilebilmesi için hem davacı eş hem de davalı eş birbirlerinin kusurlu olduğunu ispatlamak zorundadır.

Eşinizin aldatması sebebiyle zinaya dayanarak boşanma davası açmışsanız bu durumda aldatmayı ispat etmeniz yeterlidir. Bu konuda aldatıldığını iddia eden taraf kim ise o bu iddiasını belgeler ya da farklı materyallerle ortaya koyabilir.

Özel boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Zina
  • Terk
  • Akıl hastalığı
  • Hayata kast veya pek kötü ya da onur kırıcı davranış
  • Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
  • Evlilik birliğinin temelinden sarsılması

1.Zina

“ Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.” Bu davanın açılabilmesi için zinanın öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde açılması gerekir ancak öğrenme tarihiniz başka bir tarihe denk geliyorsa aldatma işleminin üzerinden 5 yıl geçmekle bu sebeple dava açılamaz. Burada korunması amaçlanan durum hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçmektir. Aldatıldığını bildiği halde susmuşsa ve yeri gelince koz olarak kullanacak eşlerin önüne geçmektir.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur. Affetme ortada boşanma durumun olmadığını kabul etme anlamına gelir ki bu durumda affeden eş dava açamaz.

2. Terk

“ Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ederse ya da haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmezse ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam ediyorsa, istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. “

Diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.  Örneğin; eş, sürekli şiddet uygulanmasına dayanamamışsa ve evi terk etmişse ya da diğer eş evin anahtarını değiştirmiş ve eşinin eve girmesini engelliyorsa bu durumlarda da bu eş terk etmiş sayılır. Yalnız terke dayalı boşanmada eşe noter tarafından eve dön çağrısıyla ihtar çekilmek zorundadır.

Terkin üzerinden 6 ay geçtikten sonra (terk durumu devam etmeli)  noter kanalıyla ya da mahkeme aracılığıyla eşe ihtar çekilmesi ve 2 ay içinde eve dönmesi istenir. Ancak ihtardan sonra iki ay geçmezse terke dayalı dava açılamaz ve belirli olan sürenin 4. ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz.

3. Akıl Hastalığı

Buradaki akıl hastalığı evlendikten sonra ortaya çıkmış olmalıdır. Diğer şartlarda akıl hastalığı evlenmeye engeldir. “Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı takdirde resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

4.Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış

“Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. “

Bu durumda dava açmaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden itibaren 6 ay ve her hâlde bu sebebin doğumu üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affetmek, eşin ortada boşanma sebebi görmediği anlamına gelir ki bu durumda da dava açma hakkı ortadan kalkar. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

5. Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme

“Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”

Eşlerden biri toplumda kabul görmeyen mesleklerden birini yaparsa ya da bu tarz fiillerde bulunursa bu durumda diğer eş bu sebeple boşanmak isteyebilir. Ayrıca eş ağır ya da hafif de olsa bir suç işlerse bu durumda da diğer eş boşanma davası açabilir. Burada önemli olan şey, eğer eş kendisi de suç işlemekten çekinmiyorsa ve bunu süreklilik haline getirmişse diğer eşin suç işlemesi sebebiyle dava açamaz. Örneğin; sürekli uyuşturucu ticareti yapan bir eş, eşi hırsızlık yaptı diye bu sebebe dayanarak dava açamaz.

6. Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Eğer davacı eşin kusuru daha ağır ise, davalı eşin açılan davaya itiraz hakkı bulunur. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

 Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Burada süre şartı önemlidir. Bu durumda boşanma kararı verilebilmesi için, hâkim tarafları bizzat dinler.

“ Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. “

“Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu